Bazı metinleri ya da dinleme materyallerini anlamak bize kolay gelirken bazıları bizi zorlayabilir. Bu durumun genellikle dil bilgimiz ya da kelime bilgimizdeki bir eksiklikten kaynaklandığını düşünürüz. Oysa çok az kişinin aklına gelen bir diğer olasılık da ilgili materyalin bizim imgelem dünyamızda bir karşılığının olmamasıdır.
İlgili becerinin gelişimi için çoğunlukla gözden kaçırılan unsur, o becerinin pratiği ile geçirilen zaman, yani niceliksel çalışmadan elde edilen tecrübedir. Bu, pasif beceriler olan okuma ve dinlemenin pratiği için de böyledir. Kişi, kendi seviyesine uygun materyalleri bu becerilerde pratikledikçe konuya ilişkin bilgi seviyesi ve tecrübesi artar ve bir sonraki sefer aynı konudaki bir materyali okunduğu ya da dinlendiğinde kişinin anlama kapasitesi artar. Yani spesifik bir konu üzerine eğer önceden herhangi bir şey okumuş ya da dinlemişseniz bu sizin aynı konu üzerine yapacağınız bir sonraki çalışmayı sizler için daha kolay hale getirir.
Bu noktada seviyelere göre artan zorluk algısından da bahsetmek gerekir. Bir dilde herhangi bir seviyenin zorluğu, onun içinde geçen kelimeler ya da gramer kurallarının zor olmasından değil o seviyeye ait kavramların daha nitelikli düşünme ve kavramsallaştırma paternlerini gerektirmesidir. Bunu, bir işin kas gücüyle gerçekleştirilmesi ya da o işi gerçekleştirecek bir mekanizma tasarlanması gibi düşünebiliriz. Örneğin, bir yerde bir çukur açılması gerekiyordur. Bunu siz kazma, kürek alıp açabilirsiniz ve bu zihinsel bir çaba gerektirmez. Diğer taraftan bu çukuru açmak için bir makine dizayn edecek olsanız ciddi bir mental efor işin içine girecektir. O makineyi dizayn etmek için öğreneceğiniz Matematik ve Fizik bilgisi, ardından gelen mühendislik bilgisi vb... İnsanlar çoğu zaman daha fazla kazma-kürek vurarak daha kompleks düşünceleri kavramsallaştıracağını ve aynı zamanda bunları üretebileceğini düşünüyor ancak durum böyle değil. Eğer ortalama bir lisans mezunuysanız ve daha öncesinde Maya Uygarlığı üzerine detaylı bir metin okumamışsanız o metni ilk kez hedef dilde okuduğunuzda anlamlandırmanız, İngilizceniz hangi seviyede olursa olsun, zordur.
Toparlayacak olursak, dil kendi kaynakları olan dil bilgisi ya da kelime bilgisiyle zorluk sunmaz; tam aksine bu kaynakların kullanımı vasıtasıyla oluşturulan kavramlar üzerinden zorluklar teşkil eder. Bu sebeple diğer tüm becerilerde olduğu, gibi düşünceleri kavramsallaştırmamızda ilk adım olan okuma ve dinleme becerilerinin gelişimi, onların çokça pratiklenip onlar vasıtasıyla edinilen bilgilerin anlamlandırılması arayışıyla mümkün olur.