Anlama (Comprehension) Neden Gelişmiyor?

Analiz videolarını izlemene rağmen okuduğunu anlamada hala güçlük çekiyorsun çünkü çok büyük ihtimalle okuduğun cümleleri öncelikle kendi başına anlamaya yeterince çalışmıyorsun. Şöyle açıklayayım; seviyene uygun bir cümleyi okudun ve kafanda bir imge canlanmadı. Kafanda o cümleye dair bir anlam yüklemeye çalışıp onu "Herhalde şunu diyor" diye ona bir anlam yüklemeden, diğer bir deyişle merak etmeden, hemen o cümle ya da ifadeyle ilgili çeviriye bakar, analiz videosu izler ya da bu bir soruysa hemen çözümünü incelersen oradan bir şey öğrenemezsin ve dolayısıyla da okuduğunu anlama becerin gelişmez. Aşağıdaki adımları izleyebilirsin:

1. Okuduğun cümleyi tam olarak anlayıp anlamadığından emin değilsen üzerine yoğunlaş ve ona bir anlam yüklemeye çalış.

2. Sözlük kullanarak (çeviri programları değil) bu anlamı doğrula ya da yanlışla.

3. Analiz videosunu incele veya bir öğretmene sor ve cümleye yüklediğin anlamın doğru olup olmadığını kontrol et.

4. Eğer senin yüklediğin anlam yanlış ise ya da yanlış olduğundan şüpheleniyorsan o anlamın neden yanlış olduğunu kendine anlatmaya çalış. Bir öğretmenle çalışıyorsan o sana anlatsın ve onun anlattığı şekilde tekrar ona anlat. Eğer kendine veya öğretmenine bir çocuğa anlatabilir gibi anlatamıyorsan, yani konuyu basitleştiremiyorsan, anlamamışsındır. Tekrar sor ve anlayana kadar inatlaş.

Öğrenme merak, inat ve cesaretle olur. Eğer merak etmiyorsan, inat etmiyorsan ve cesaretin yoksa öğrenemezsin. Bir konuyla ilgili merakın yoksa bu durum, o beceriye ilişkin zekanın* yeterince gelişmemiş olduğunun göstergesi olabilir. Bu kötü bir şey değil; sadece durumun kendisi. Hepimiz bir konuda eksiğiz ve hayatın amacı bu eksiklikleri olabildiğince azaltabilmek. Son yirmi yıldaki çalışmalar bize gösteriyor ki, zeka geliştirilebilen bir olgudur ve sen kendini zorladığın, can sıkıntınla mücadele edebildiğin sürece, konuyla ilgili merakını ve dolayısıyla zekanı da geliştirebilirsin. Bu belki yarıştığın akranlarından daha fazla çaba sarf etmen anlamına gelebilir ama eğer başarı için bu ödenecek bir bedelse mesele zaten bu bedeli ödemek isteyip istemediğinde...

İnat unsuru ise öğrenmenin bir diğer boyutu. Son yıllarda teknolojinin getirdikleriyle insanların olması gerekenden fazla bir konfor arayışında olduklarını görüyorum. Bu onları hem zihinsel hem de bedensel tembelliğe itiyor. Fiziksel ya da ruhsal olarak başaramadıklarını başarmış gibi yapıp kendini kandırıyor. Zihinsel olarak anlayamadığı konularla yüzleşmek yerine anladığını varsayıyor. Kendine karşı dürüst olur ve beceremediğin konularla tatlı-sert inatlaşırsan zaman içinde tüm eksik konularını tamamlayacaksın.

Son olarak cesaret konusuna değinmem gerekiyor. Eğitim kültürümüz ve aile yaşantımız bir işi becerememenin hata olduğunu zihnimize kazımış vaziyette. Hataları da olmaması gereken olgular olarak görüyoruz. Oysa hatalar eğitim sürecinin olmazsa olmazlarıdır. Dil eğitimi üzerine yapılan son araştırmalar bizlere dili öğrenenlerin süreç içinde ne kadar çok hata yaparlarsa o kadar hızlı öğrenebildiklerini gösteriyor. Ancak burada şeytanımızla yüzleşme devreye giriyor. Hata yaptığını kabul edip bunu değiştirmeye çalışmak bir cesaret işidir; olgunlaşmayı gerektirir. Anlayamadığını kendine ve çevresine itiraf edip soru sorabilen kişi öğrenir. Cesaretini geliştirmek için günlük alıştırmalar yapmanı öneririm.

* "Çoklu Zeka Kuramı" kavramını araştırabilirsiniz.