YDS ve YÖKDİL, C1 ve C2 seviyelerinde, okuduğunu anlamaya yönelik, test tekniğinin öğrenilmesinin görece kolay olduğu sınavlardır. Sınava girenlerin zorlanmalarının sebebi, ileri seviyede okuma becerisi edinmemiş olmalarıyla alakalıdır. İleri seviye okuma becerisi ise dil edinimindeki kompleks düşüncelerin üretilmesi ve üretilmiş olan düşünceyi anlama kapasitesi ile ilgilidir.
Sınavlarda kelime bilgisi önemli bir yer tutmakla birlikte gramer bilgisi, sanılanın aksine, büyük bir yer teşkil etmez. Bunu dil bilgisini ölçmeye yönelik soru sayısına bakarak görebiliriz. Sınav hazırlığında okuma becerisinin gelişimi için gerekli çalışmaların yapılması, metin analizleri, çeviri çalışmaları daha önemli bir yer tutar. Okuma becerisinin gelişimi sırasında kelime bilgisi ve dil bilgisi edimsel şekilde gelişir ve bunun üzerine öğrenilen test tekniği ile sınava giren kişinin kendi potansiyeline erişmesi sağlanır.
Sınav 180 dakikadır ve 80 sorudan oluşur. Her soru için beş şık vardır. Yanlışlar doğruyu götürmez.
Sınavın ilk 16 sorusu sizin kelime, preposition, bağlaç ve dil bilginizi test eder. Buradaki ifadelerin Türkçe karşılıklarını bilmeniz bir şey ifade etmeyebilir zira sınavın her yerinde olduğu gibi okuduğunu anlama, burada da en önemli belirleyicidir. Siz ilgili ifadenin Türkçe karşılığını bilseniz bile cümle içinde nasıl kullanıldığını bilmiyorsanız bu kısımdaki soruları doğru yanıtlayamayabilirsiniz.
İlk 16 sorunun ardından iki tane Cloze Test ile karşılaşırız. Cloze test dediğimiz soru tipi, size bir paragraf verir ve sizden bu paragrafta boş bırakılan yerlere uygun kelime, preposition, bağlaç, fiilimsi ya da fiil çekimini getirmeniz beklenir.
Sonraki 10 soru cümle tamamlamadır. Okuduğunu anlamanın yanı sıra bölüm itibariyle bağlaçlara hakim olmanız gereklidir. Cümleler bağlacın bir tarafını verip diğer tarafını sizden tamamlamanızı ister.
Sonraki 6 soru Türkçeden İngilizceye ve İngilizceden Türkçeye çeviri sorularıdır.
Ardından gelen 5 paragraf ve toplam 20 soru sınavın bel kemiğini oluşturur. Bu bölümde size bir paragraf verilir ve bu paragrafa ait dört soru vardır. Paragrafa göre bu soruları doğru yanıtlamanız beklenir.
Sonraki kısım diyalog sorularıdır. Bunlardan 5 adet vardır. Bu soru tipinde iki kişi arasında geçen diyalogda taraflardan birinin söylemiş olabileceği en uygun ifadeyi seçmeniz istenir.
Ardından gelen kısım sınavın en zor kısmıdır. Verilen İngilizce bir cümleye en yakın anlamı olan yine İngilizce bir cümleyi şıklar arasından seçmeniz istenir. Bu kısımda 4 soru bulunur.
Bir sonraki kısımda toplam 4 soru bulunur ve bu sorularda size birer paragraf verilir ve bu paragrafları en uygun şekilde tamamlayacak cümleyi aşağıdaki şıklardan seçmeniz istenir.
Ve son olarak parçada anlam bütünlüğünü bozan cümleyi bulmanız istenen soru tipi gelmektedir. Burada size her biri beş cümleden oluşan 5 adet soru sorulur. Bu beş cümleden parçanın anlam bütünlüğünü bozan cümleyi bulup aşağıdaki şıklarda işaretlemeniz istenir.
Görüleceği üzere sınavın çok küçük bir kısmında size direkt dil bilgisi sorusu sorulur. Ancak çoğu sınav hazırlık grubu zamanının çoğunu dil bilgisine harcar. Bunun sebebi artık eskimiş eğitim metodu ve dil bilgisi derslerinin öğrenciyi daha kolay oyalıyor olmasıdır. Bu derslerde öğrenci daha çok öğrendiği gibi bir yanılgıya düşer ve dersin işlenişinden memnundur. Okuduğunu anlama, cümle analizi ve çeviri çalışmaları dil bilgisi derslerine göre daha yoğun ve ağır geçer. Bu sebeple öğrencilerin bu derslerde mutsuz olma eğilimi daha fazladır. Oysa ağırlığın bu derslerde olması gereklidir. Yanlış anlaşılmasın. Ben dil bilgisi dersleri yapılmamalı demiyorum. Elbette ki dil bilgisi şarttır ancak derslerin asıl odak noktası olamaz. Bu sınav için yapılan derslerin odak noktası, okuduğunu anlama, cümle analizi, çeviri ve test tekniğinin geliştirilmesidir.